15 Kasım 2012 Perşembe

Tarihçe

Küçük ev

1918 den beri geleneksel yöntemlerle ürettiğimiz zeytinyağlarımızda ailemin hikayesi saklı.O hikaye Midilli Adası'nda başlıyor.

Dedem 1909 yılında daha bir çocukken ailesi ile birlikte Midilli Adası'nın İskamya Köyü'nden ayrılmış.Onları bir Bayram günü apar topar evlerinden ayıran sebep mübadeleymiş.

Küçük bir kayık onları Ege Denizi'nden Behram'a taşımış.Oradan Çetmi Köyü'ne geçmişler.Daha sonra Altınoluk Köyü'ne gelmişler.Bu köyü Midilli Adası'nda terketmek zorunda kaldıkları köylerine çok benzetmişler ve Altıoluk'a yerleşmeye karar vermişler.

Adadan gelen bir gelenek ile zeytin ve zeytinyağ üretmeye bu köyde devam etmişler.Daha sonraki senelerde dedem arıcılık ta yapmaya başlamış.

Eski adı Papazlık olarak bilinen Altınoluk Köyü'nde ,mübadeleden önce papazın kullandığı ev daha sonra dedemin ve ailesinin evi olmuş. Hatta babam bu evde doğmuş.Evin alt katı büyük yağ küplerinin durduğu ,mağaza olarak adlandırdığımız, zeytinyağ depomuzmuş.Dedem yağları bu küplerden tenekelere doldurup satarmış.Tenekelerin üzerine isminin baş harfini iki kere yazarmış "HH"

Ben çocukluğumdan beri bu evi "küçük ev" olarak bilirim ve alt katındaki mağazanın loşluğu ve serinliğindeki zeytinyağ kokusu hala burnumdadır.

Ailemizde zeytinyağ üretimi işte bu duygularla nesilden nesile devam etmektedir.

Amcam ,Babam ve Dedem mağazanın kapısında

Dedem,Babam,Şaban Amca ve mağazadaki yağ küpleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder