20 Kasım 2012 Salı

Yılbaşı Hediyelikleri

Düşündüm ki barışın ve bereketin simgesi olan zeytin ve dolayısı ile zeytinyağı yeni yıl için iyi bir hediye olabilir.
bu düşünceden yola çıkarak yılbaşı için çeşitli hediyeler hazırladım.
Sevdiklerinize doğal ,sağlıklı ,lezzetli ,şık ve özgün hediyeler vermek isterseniz bloğuma bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Siparişleriniz ve detaylı bilgi için bana balimgurel@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz


ÇAM AĞACI ŞİŞE: Yükseklik 21 cm.İçinde 200mlt yağ mevcut.

Kraft poşette.





                                                    ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

ALTIGEN ŞİŞE:Yükseklik 30 cm.İçinde 450 mlt yağ mevcut.


Keten kese üzerine kurumuş zeytin yapraklarından çam ağacı







Kraft poşet ile.


             Siparişleriniz ve detaylı bilgi için bana balimgurel@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 


KOZALAK ŞİŞE:Yükseklik 13 cm.İçinde 130 mlt yağ mevcut.
Keten kese içinde .

  ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


  
ZEYTİN SEPETİ


İçinde 220 gr yeşil zeytin ,220 gr siyah zeytin,130 mlt zeytinyağı,
zeytin dalı  desenli tadım tabağı ve 1 adt el işi keten bez mevcut.



Ve tabi ki el yapımı zeytin sepeti.


 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 



Zeytinyağı sabunu.El işi keten bez.


 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 
  


El yapımı yılbaşı kartı.

Kurumuş zeytin yapraklarından yılbaşı ağacı.

         Siparişleriniz ve detaylı bilgi için bana balimgurel@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz

Çeşit çeşit zeytin

Kırma zeytin

Sele zeytini

Teneke zeytini

19 Kasım 2012 Pazartesi

Zeytin Sepeti

Çocukluğumdam beri zeytin sepeti ile çekilmiş bir sürü fotoğrafım olduğunu fark ettim ve bu sepet hakkında bir yazı yazmaya karar verdim.

Edindiğim bilgilere göre eskiden hasat zamanı tente kullanılmadığı için ,ağaçlar silkelendiğinde zeytinler direk toprağa düşüyormuş.Tayfalar bu zeytinleri toplayıp sepetlere dolduruyorlar sonra da çuvallara boşaltıyorlarmış.Bu ihtiyaçtan doğan zeytin sepeti zamanla yöresel bir nesneye dönüşmüş.
Günümüzde maliyetlerden dolayı zeytin toplamada sepet çok tercih edilmesede hala kullanılıyor.

Dere kenarında yetişen saz bitkisinden ve hoş kokulu mor çiçekli ayıt bitkisinden yapılan zeytin sepeti genelde köyde ki roman vatandaşlar tarafından yöresel tarzda el emeği ile üretiliyor.Artık zeytin toplamada çok kullanılmadığı için fazla üreticisi de ne yazık ki bulunmuyor.

Biz çocukluğumuzdan beri Altınoluk a ait bir nesne olarak tanıdığımız bu sepeti bazen bayırdan incir toplamak için bazen pikniğe giderken,dip toplarken yada kabak çiçeği koymak için kullanırız.

Şimdi kızımın da bir zeytin sepeti var.Bayırdan topladığı zeytinleri ya da oyuncaklarını doldurduğu zeytin sepeti...

Haydi sepetlerinizi alın ,bayıra gidiyoruz!

Ben ve ablam bayır yolundayız ,elimde zeytin sepeti ile...

Tarlada elimde zeytin sepeti ile...

Kızım 1,5 yaşındayken elinde zeytin sepeti ile...

15 Kasım 2012 Perşembe

Tatlımın minik elinde iki zeytin

Zeytin için zamana ihtiyaç var...

Hasat mevsimi başladı.Tabi bizim gibi ürünün miktarından çok lezzetine ve kalitesine önem veren üreticiler için...
Annem , babam ve teyzem Altınoluk talar.Tayfalar ile birlikte hasat yapmaya başladılar. Önce dip toplandı yani yere düşen zeytinler.Onlardan çıkarılan yağ ile sabun yapılacak.

Sofralık zeytinlerimizin üretimi için ,hasat zamanı zeytinleri ağaçlardan elle ve makina ile topluyoruz.

Yeşil zeytin üretimi için süreç şöyle devam ediyor:
Toplanan zeytinlerin içinden  tek tek iri ve sağlıklı olanları seçiliyor ve teker teker çiziliyorlar.
Çizilen zeytinler tuzlu suda üç ay kadar bekletiliyor.Üç ay sonra bu suyun tamamı dökülüyor ve içinde limon tuzu ve zeytinyağı olan yeni bir su hazırlanıyor .Bu suda salamura olan zeytinler yemeye hazır hale geliyor.

Siyah zeytinler ise yine tek tek seçildikten sonra sele ve teneke zeytini olmak üzere iki şekilde hazırlanıyor.Siyah zeytinleri seçerken daha dikkatli olmak gerekiyor çünkü çürükleri ayırt etmek yeşil zeytine göre daha zor.

Sele zeytini sadece kaya tuzu katılarak hazırlanıyor.Bir ay bekledikten sonra yemeye hazır hale geliyor.

Teneke zeytini ise seçilen siyah zeytinlerin daha iri olanlarının tenekelerde tuz ve zeytinyağı katılarak beş,altı ay kadar bekletilmesi ile elde ediliyor.

Sonuç olarak zeytin üretimi gerçekten doğal yöntemler ile yapıldığında çok işçilik ve zaman gerektiren bir süreç.Günümüzde kimyasal maddeler ve makinalar kullanılarak bu süreç kısaltılıyor ve işçilikten tasarruf ediliyor.Ancak sizin de tahmin edebileceğiniz gibi aynı lezzet ve doğallık asla yakalanamıyor.

Biz dedemden kalan yöntemlerle hala aynı el emeğini ve doğal malzemeleri kullanarak ,zamanı dert etmeden lezzetli ve sağlıklı ürünler elde etmeye çalışıyoruz.

Bizim ailede zeytinleri annem hazırlar.Babannemden öğrendiği yöntemler ile bu işi ustalıkla yaptığını söyleyebilirim.
Dedem yaşasaydı "_gelin aferin ,ellerine sağlık"derdi herhalde!

Aşkım ile zeytin seçerken

Yeşil zeytinlerimizden bir tabak
Tatlımla bayırda yaşlı bir kaplumbağa bulmuştuk

Bayırda ,zeytin ağaçlarının arasında mutlu bir bahar günü...

Aşkım ve babam zeytin seçiyorlar...

Zeytinyağlarımız



Rüzgarda uçuşan zeytin yaprağı
Güneşte parlayan zeytinyağı...

1 lt,750 mlt ve 500 mlt

Yağların gölgesi
Rüzgarda kırılan dallar evimde bir zeytin ağacı olacak

Güneş imin bayırda bulduğu dallar

Bayırdan eski bir fotoğraf
İşte Dam  Tarla ve asırlık ağaçlarımız
Kızımın ilk hasatı çizilip suya kondu

Kızımın ilk hasatı

Zeytinin dekor hali

Hasat zeytinlerinden kart



Tarihçe

Küçük ev

1918 den beri geleneksel yöntemlerle ürettiğimiz zeytinyağlarımızda ailemin hikayesi saklı.O hikaye Midilli Adası'nda başlıyor.

Dedem 1909 yılında daha bir çocukken ailesi ile birlikte Midilli Adası'nın İskamya Köyü'nden ayrılmış.Onları bir Bayram günü apar topar evlerinden ayıran sebep mübadeleymiş.

Küçük bir kayık onları Ege Denizi'nden Behram'a taşımış.Oradan Çetmi Köyü'ne geçmişler.Daha sonra Altınoluk Köyü'ne gelmişler.Bu köyü Midilli Adası'nda terketmek zorunda kaldıkları köylerine çok benzetmişler ve Altıoluk'a yerleşmeye karar vermişler.

Adadan gelen bir gelenek ile zeytin ve zeytinyağ üretmeye bu köyde devam etmişler.Daha sonraki senelerde dedem arıcılık ta yapmaya başlamış.

Eski adı Papazlık olarak bilinen Altınoluk Köyü'nde ,mübadeleden önce papazın kullandığı ev daha sonra dedemin ve ailesinin evi olmuş. Hatta babam bu evde doğmuş.Evin alt katı büyük yağ küplerinin durduğu ,mağaza olarak adlandırdığımız, zeytinyağ depomuzmuş.Dedem yağları bu küplerden tenekelere doldurup satarmış.Tenekelerin üzerine isminin baş harfini iki kere yazarmış "HH"

Ben çocukluğumdan beri bu evi "küçük ev" olarak bilirim ve alt katındaki mağazanın loşluğu ve serinliğindeki zeytinyağ kokusu hala burnumdadır.

Ailemizde zeytinyağ üretimi işte bu duygularla nesilden nesile devam etmektedir.

Amcam ,Babam ve Dedem mağazanın kapısında

Dedem,Babam,Şaban Amca ve mağazadaki yağ küpleri