Ama sobanın soba gibi koktuğu bir evde....
Yani betonarme apartman dairesinden bahsetmiyorum.
Yürüdükçe ayaklarınızın altında çıtırdayan ahşaplar, yada odanın ısısı değiştikçe duvarlarından, gömme dolaplarından sesler gelen , doğramalarından içeri hava sızan evlerden bahsediyorum.
O evlerde sobalar bir başka kokardı ve galiba dedemin Altınoluk taki evinde ,sobada zeytin odunu yandığı için bu koku kat be kat daha güzel olurdu.
Kışın Altınoluk a gittiğimizde sobalı odada ablam ve ben uyurduk.
Sobalı oda dediğim bu yer tabi ki aynı zamanda yaşam alanıydı.Çünkü soba oradaydı.Yemek orada yenir, çay orada demlenir, kestane orada pişerdi.
Yatma vakti geldiğinde bu odadaki iki divan ablam ve benim yatağımız olurdu.
Annem yan odadaki yorgan ,yastık ve çarşafları getirip bu divanlara yayardı.
İşte en sevdiğim an bu sıcacık odada buz gibi yatağın içine girmekte.
Sabah uyandığımızda soba yeniden yanmış ,çay demlenmiş, ekmekler sobada ısınmış olurdu.
Yataklar toplanır tekrar soğuk odaya giderdi . O oda ise alt katındaki zeytin havuzlarından dolayı mis gibi zeytin kokardı.
Bu kokular doğaldı.
Ege köyü kokusuydu ....
Dedemin evinin önünde zeytin çuvalları |
Dedemin evi |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder